Milli Kimlik


Bundan önceki okuduğum Ölümcül Kimlikler kitabında Amin Malouf', doğumla birlikte atanan kimliklerin bireyin üzerindeki etkilerini anlatıyordu. Hatta anlatından ziyade çığlığa varan serzenişte bulunuyordu. Kader olarak atanan kimliklerden vazgeçme yolu olarak da dünya vatandaşlığı gibi bir çözüm önerisi sunuyordu. 


Bizim jenerasyon çok iyi bilir. Barış Manço da bir şarkısında hemşerim memleket nire? sorusuna bu dünya benim memleket cevabını vererek konuya parmak basmıştı. Peki ama insanlığın ortak atadan geldiği düşünülürse, bu milli kimlikler nasıl oluşmuştu? Slav ırkları nasıl başka milletlere bölünmüştü? Anthony D Smith isimli bir yazar işte bu konuya kafa yormuş ve araştırma sonuçlarını kitap haline getirmiş.


Yazara göre uzun bir süre milliyetçilik kimsenin umurunda olmamış. Güçlü imparatorların egemenliği altında yaşayan halkın milliyetçilik gibi bir derdi olmamış. Ta ki 16. yüzyıl Avrupa'sına kadar. 


İlk milliyetçilik akımları Avrupa'da görülmeye başlanmış. Yazar araştırmaları sonucunda üç farklı milliyetçilik akımıyla karşılaşmış. İlk olarak bağımsızlık öncesi. Bağımsızlığını kazanmak için isyan hazırlığına giren bir grubun ortak değerler oluşturup birleşmesinden oluşuyormuş.  Bağımsızlık sonrası ortak değerlerde yaşamayı kabul eden gruplar ikincisini, tamamen soy bağı dikkate alınarak oluşturulan milliyetçilik ise üçüncü grubu oluşturuyormuş.


Anladığım kadarıyla milliyetçilik, ortak değerler, ortak mazi ve ortak ülkü çerçevesinde birleşilmesiyle oluşuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sakinliğiyle ve renkleriyle gönlümü çelen: Eğirdir Gölü

Sene Olmuş 2023

İsmail Güzelsoy' un yüreklere değen "DEĞMEZ" kitabı