Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yaz Geçer

Resim
Şiir kitabı okuma alışkanlığım yoktur aslında. Nedense şiir kitap olarak okunmazmış gibi gelir bana. Kartpostalda görürsün, sosyal medya paylaşımında görürsün okursun. Ya da bir şiir dinletisinde hayran hayran bakarak dinlersin ama kitabını okumazsın.  Bu konuda dürüst olacağım. Yaz Geçer'i hikaye kitabı beklentisiyle okumaya karar verdim. Bir kaç sayfa ilerledikten sonra tamamının şiir kitabı olduğunu anladım. Sonrasında da zaten yüz sayfa kadar, başlamışken bitsin düşüncesine kapıldım. Eser yazarın 1986-1992 yılları arasında yazdığı ve üç bölüme ayırdığı toplam on şiirlerden oluşuyor.  Şiirlerdeki genel atmosfer melankoli. Okurken ayrılık, yalnızlık, unutamama gibi duyguları derinlerde bir yerlerde hissediyorsunuz.  Böylece ilk şiir kitabı da blogda yerini almış oldu. Sandık Odası gün ışığıyla yıkanmış küskün bir yıldız gibi akıp geçtin sessizliğimizin üstünden oyalanacak bir şey bile bırakmadın tozlanmış, dalgın bakışlarımıza ne zaman, nerede bir şey yitirsek burada bulacağımızı

Korona Günlerinde Nisan-Mayıs-Haziran ayı günceleri

Nihayet yaz sıcaklarına kavuştuk. Aşılarımızı da büyük bir çoğunlukla olduk. Bünyelerde bir ferahlık hafif de olsa bir rahatlama ile sayfiyelere, kırlara koşmaya başladık. Biz henüz sayfiyeye uzanamadık, ama Mayıs Ayı'nın son haftasında Anadolu'nun bir ucuna gidip, dağlara, bayırlara çıkıp geldik. Gezi yazılarımı anlatmaya başlayacağım elbet, ama öncelikle korona günlüklerimi kaldığım yerden

Dünya Kadar Sade

Resim
Daha önceki paylaşımlarımın birinde yeni nesil video platformu Gain'den bahsetmiştim. Platformun oldukça elitist bir havası var. Muhtemelen alışık olmadığımız 4 dakikalık içeriklerle anlatımların olmasının yanında fazlaca avrupai yayınların paylaşılması bunun en büyük nedenleri olmalı. Şimdilik bu kadar övgü yeter, şımarmasınlar... Geçenlerde Gain'de gezinirken Belçin Bilgin'in sunduğu Dünya Kadar Sade isimli bir yayına denk geldim. Yaklaşık 15'er dakikadan ve Zihin, Sofra, Alışveriş, Ev ve Zaman olmak üzere 5 bölümden oluşuyor şimdilik. Modern dünyanın keşmekeşinden kaçma, sadeleşme, bilinçli ve kaliteli yaşamlar üzerine aldığı konuklarla muhteşem bir aydınlanma yaşatıyor. Bölümleri izlerken motive olmamak, ben neden böyle değilim duygusuna kapılmamak elde değil.  Şu anda kimin yazdığını ve nerede gördüğümü hatırlamıyorum ama bir yerlerde okumuştum. Yazar "kullanmadığınız her eşyanın kölesisiniz, çünkü onu almak için köle gibi çalıştınız" diyordu. Bu müthiş t

Albert Camus'un Sıkıyönetimi

Resim
Oyun okuru olmak ayrı bir meziyet sanki. Eserin başında oyuncular tanımlanıyor, kıyafetler ve mekan betimlendikten sonra da perde açılıyor. Her perde sonrası sahne yazar tarafından tekrar betimleniyor ve diyalog okuru zihinsel bir tiyatro oyununun içinde buluyor kendini.  Tam benlik değil sanki. Kitap karakterlerini hayalimde canlandırarak öykünün içine akıp gitmek yerine kıyafetlerine kadar bana tarif edilen birini hayal etmek, yazarın zihnine girmeye çalışmak gibi geliyor. Hele yabancı bir yazarın yıllar öncesine dayanan ve bana çok uzak bir kültürü betimlemesini canlandırmak, puslu bir sahneden öteye gidemiyor.   Hikayenin içine giremeyen seyirci gibi kalsam da Albert Camus'un asırlar öncesini anlatan Sıkıyönetimi günümüze ışık tutan bir güncelliğe sahip. 1346 da ortaya çıkan ve 75 ile 200 milyon insanın ölümüne neden olduğu tahmin edilen hıyarcıklı veba, kara veba ya da kara ölüm olarak bilinen tarihin en ölümcül salgınını konu alıyor. Salgın bahanesiyle yöneticilerin sadece sa

Bir Borsa Spekülatörünün Anıları

Resim
Bu aralar borsa nasıl bir şey sorusuna kendimce cevaplar arıyorum. Aslına bakılırsa çok basit bir cevapla karşılaşıyorum. Araba ya da ev alıp satmaktan pek bir farkı yok. Hangi ülkedeyseniz o ülkenin pazarına yani borsasına gidiyorsunuz ve ileride değerleneceğini düşündüğünüz ürünü alıyorsunuz. Hedefinize ulaştığınızda da satarak daha çok paraya sahip oluyorsunuz. Peki ama hangi ürünün ileride daha değerli olacağını nerden bileceğiz? İşte tüm bu finans danışmanlığı, tredarlık, grafik okumalar, direnç noktası ve destek noktası gibi bir sürü meslek ve teknik analiz bunun için var. Burada da para güven ortamını sever çıkarımını mihenk taşı yapacağız. Yani demokrasisi ve ekonomisi ile güven veren ülkeler herkes için güvenli limandır ve para buralara akar. Sonrasında inşaat, turizm ya da sanayi gibi alanların hangisine daha çok yatırım gidebileceğini tahmin edeceğiz. Daha sonra da o alandaki başarılı şirkete yatırım yapacağız ki şirket kazandıkça biz de kazanalım... Maalesef hiç bir ticaret

Marifetname

Resim
Erzurumlu İbrahim Hakkı  1703 yılında Erzurum'un Hasankale İlçesinde dünyaya gelir. Hem baba tarafından hem de anne tarafından dindar bir aileye sahiptir. Soyunun anne tarafından Peygamber Efendimize dayandığı yazılır. Baba tarafındansa Tillo da nam salmış Şeyh İsmail Fakirullah'a bağlanır. Hatta babasının ölümünden sonra şeyhine halife olur.  Erzurumlu İstanbul'da I. Sultan Mahmut ile görüştükten sonra padişahın izniyle Kütüphane'yi Hümayun'dan faydalanır ve çeşitli konularda araştırmalar yapar. Bana kalırsa bu kitabın asıl kaynağı da bu kütüphanedir.  Erzurumlu'nun en önemli eserlerinden kabul edilen Marifetname, yaklaşık 1500 sayfadan oluşuyor. İçeriğinin çeşitliliği yönünden tek ciltte toplanmış ansiklopediden farkı yok. İlk bölümlerde Allah'ı ve meleklerini sonrasında insanın yaradılışı ve cennetten kovuluşunu anlatıyor. Sayfalar ilerledikçe dünyanın özelliklerinden uzun uzun bahsediyor. Başka bir bölümde ise toplama, çıkarma, çarpma ve bölmenin nasıl y

Korona Günlerinde Ocak-Şubat-Mart ayı günceleri

İnsan yazmaya yazmaya kelimeleri de sus pus oluyor adeta!. Ben kalemime küsmedim ama bu kadar gözden ırak olunca sanırım o bana küstü! Kaçtı ipin ucu! Nereden başlasam? nasıl anlatsam? Birikenleri toparlayabilir miyim acaba! derken... Anadolu yollarına çıkmadan önce -Mayıs ayının ortalarında- 'Korona Günlükleri'ni toparlamak amacıyla yazmaya başladığım ve taslağa bıraktığım yazıyı derleyerek..."