Hz. İbrahim'in Hikayesi - Abum Rabum



İskender Pala'nın 2017 yılında Kapı Yayınlarından çıkan kitabını iş arkadaşımın hediyesi üzerine okumaya başladım. Daha ilk sayfasında roman karakterlerinin hatırlatma amacıyla yazılması zor bir hikayeye başlayacağımı anlamama fazlasıyla yetti. Bunun yanında karakterleri açıklarken ne iş yaptığının ve hangi istihbaratın ajanı olduğu gibi bilgilerin verilmesi, romanın günümüzde geçen kısımlarındaki merakımı neredeyse yok etti. 

İskender Pala'nın daha önce okuduğum Babil'de Ölüm İstanbul'da  Aşk romanında Leyla ile Mecnun yanına seyahate çıkmıştık. OD romanında ise Yunus Emre'nin konuğu olmuştuk.  Efasane'de ise Barboros ile birlikte geçmişin Akdeniz'ine yelken açmıştık. Sözün özü, yazarın okurunu biraz da zorlayarak geçmişin puslu sayfalarına götürdüğünü ve zamanda yolculuk duygusu tattırdığını biliyordum. Ama Abum Rabum'da bu yolculuk biraz daha uzuyor ve okuru milattan çok daha önceye götürüyor. Efsanelerin doğuşuna ve peşinden giden insanların mücadelesine tanıklık ettiriyor. Ortadoğunun milattan önceki insanlarının hayatlarını Hz. İbrahim'in ayak izleri üzerinden takip ettiriyor.

Hikayenin bir de Roma, Kudüs ve İstanbul üçgeninde geçen cinayet ve casusluk yönü var. Fazlasıyla Ahmet Ümit kaleminden çıkmış gibi duran asıl hikaye günümüzde geçiyor. Casuslar cinayeti çözmek için tarihi mekanlar, efsaneler ve gizli örgütler üzerinden bağlantı kurmaya çalışıyor. Tüm bu bağlantılar bizi Hz. İbrahim'e götürüyor. 

Beğenirsiniz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sakinliğiyle ve renkleriyle gönlümü çelen: Eğirdir Gölü

Sene Olmuş 2023

İsmail Güzelsoy' un yüreklere değen "DEĞMEZ" kitabı