Ruhi Mücerret


Kim 100 yaşından daha fazla yaşamak ister ki? Elbette hayat güzel ve ölüm ürkütücü. Ama bu kadar uzun yaşamın da inanılmaz sancıları oluyor. Annenizin, babanızın, kardeşlerinizin ölüm acılarını teker teker yaşadığınız yetmiyormuş gibi sonra sıra tek tek çocuklarınıza geliyor. Arkadaşlarınızı ve dostlarınızı toprağın altına bırakıp yalnızlığınızla beraber eve dönüyorsunuz.

Ruhi Mücerret karakteri işte böyle bir adam. Ölmeyi unutmuş mu yoksa başaramamış mı belli değil. Uzun yaşamın sırrını barındıran dedelerin dedesi, kara mizahla dolu bir sürü şey anlatıyor. Hayatta kalan tek istiklal savaşı gazisi olarak katıldığı törenlerden, sanki bir başbakan edasıyla katılacağı, belki de katılması zorunlu resmi programlarından, onur konuğu olarak el üstünde tutulmasından hatta başbakanın herkesin içinde elini öpmesinden bahsediyor. Üstelik kendini yere göğe sığdıramayan avcı hikayeleri gibi de değil. Aksine biraz hüzün katıyor.

Ruhi Bey’in özel hayatı da karışık. Kendisinden 70 yaş küçük bir kadına âşık oluyor. Öyle gündüz kuşağındaki amcalar, teyzeler aklınıza gelmesin. Oldukça usturuplu ve farkındalık bilinciyle yaşıyor hislerini.

Murat Menteş'in 2013 yılında yayınlanan eseri aslında zihin kontrolü konusunda bilim kurgu öğeleri de içeriyor. Ama kara mizah dolu anlatım, acımtırak bir tebessümle Ruhi Mücerret'in hayatını odak noktasına çeviriyor. 

Okurunu yormayan ve doyuran bir kitap. Keyif alarak okudum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sakinliğiyle ve renkleriyle gönlümü çelen: Eğirdir Gölü

Sene Olmuş 2023

İsmail Güzelsoy' un yüreklere değen "DEĞMEZ" kitabı