Bizanslı Gözüyle Türkler


1204 yılının Mart ayında Venedik Dükü Enriko Dandolo ile haçlı ordusu komutanları Bizans İmparatorluğunu parçalamak için Partitio Terrarum İmperii Romanie adı verilen gizli bir antlaşma yapar. Anlaşma neticesinde Latinler 4. Haçlı Seferini düzenleyerek Konstantinopolis'i işgal eder. Ancak Latin İmparatorluğu, Konstantinopolis Latin İmparatorluğu ya da haçlıların Romanya adını verdiği bu devletin ömrü sadece 57 yıl sürer. İznik İmparatoru VIII. Michael 1261 yılında Konstantinopolis'i tekrar alarak bu devletin varlığını bitirir.

4. Haclı seferi sırasında Yeorgos Pahimeris'in (ismi kaynaklarda farklı yazılıyor - Yeoryos Pahimeris, George Pachymeres gibi) babası Nikea'ya yani günümüzün İznik'ine mülteci olarak gelir. Pahimeris'te 1242 yılında gözlerini İznik'te dünyaya açar. VIII. Mikhael'in Konstantinopolis'i geri almasıyla Phimeres'te şehre gelir ve kiliseye girer. Sonrasında hukuk eğitimi de alarak kilisenin baş savcısı, sarayın da baş yargıcı olur. 



Tarih isimli çalışmasındaki portesini gördüğünüz bu adam yaşadığı dönemdeki gözlemlerini kaleme alarak 13 ciltlik Bizans Tarihini yazar. Ve bu eser 1302 Befaus Savaşı (Koyunhisar Muharebesi) nedeniyle Osmanlılardan bahseden ilk Bizans kaynağı olur. 

Pahimeres'in gözlemlerinden anladığımız kadarıyla 4. haçlı seferi sonrasında Bizans zaten çok zayıflamıştı. Üstelik korumasını amacı sadece zengin olmak isteyen paralı askerler yapıyordu. Haliyle bu askerler paraları ödenmediğinde ortadan kayboluyorlardı. Tatar Türkleri yani Moğollar ise doğuda taş üstünde taş bırakmıyorlardı. Moğollara yenilen Selçuklu Devleti zayıflamış, başına buyruk Türk Beylikleri ise Moğollardan korktukları için batıdaki Bizans sınırına kadar dayanmışlardı. Hayatta kalabilmek için cesur askerleriyle Bizans'ın paralı askerlerine sık sık saldırarak istediklerini alıyorlardı. Haliyle her beyliğin ya da imparatorluğun kendi içinde de taht kavgaları oluyordu. Tahtı kaybeden de düşman da olsa kendine kucak açan diğer devlete sığınıyordu. İttifaklarda evlilikler aracılığıyla sağlamlaştırılmaya çalışılıyordu. 

Bizanslının gözlemleri oldukça etkileyici. Alıntı olarak sadece Yeoryos Pahimeris'in Tatar Türklerinin (Mogollar) başarısının sırrı olarak tespit ettiği bölümü bırakıyorum. 

Kibar şeylerden uzak dur, önüne gelenden memnun ol, halkını gözet, geçim uğruna onlara acı verme, İğrenmeden her şeyi ye, birçok kadınla yaşa ama onların ihtiyaçlarını eksik etme çünkü soyumuz çoğalmalı, toprağın olsun ve ona gecikmeden evler inşa et, faydalı şeyler için gel ya da git, eğer ihtiyacın olursa at avlamak ya da yakalamak için ok kullan ve onun kanını iç eğer daha katı bir yiyeceğe ihtiyacın varsa bu kanı koyun tulumunun içine koy ve tulumu da eyere yerleştir; böylece ısıyla birlikte yavaş yavaş pıhtılaşarak katılaşacak ve yemek olacaktır; eğer kumaş parçası bulan biriyle karşılaşırsan kıyafet dik ama gerekmedikçe kıyafet değiştirme, amaç elde etmek ve ihtiyacı olana götürmek; eski alışkanlıkların üzerine yenilerini eklemekten utanç duyma. Kendi köşende otururken eyerin, kıyafetlerin ve erzaklarınla idare et savaşta ise başkasınınkini almaktan çekinme.


Bu etkileyici eseri önsözden anladığımız kadarıyla İlcan Bihter Barlas akademik kariyeri için çeviriyor. Ama çevirisinin yanında kitaptaki anlatıları dipnotlarla beslemesi ve Türk tarihiyle desteklemesi eseri önemli bir kaynağa çeviriyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sakinliğiyle ve renkleriyle gönlümü çelen: Eğirdir Gölü

Sene Olmuş 2023

İsmail Güzelsoy' un yüreklere değen "DEĞMEZ" kitabı