2021'e girerken


İncittin bizi 2020. Hakkında ne söylesek boş. Aslında gelişin 2019’un sonundan belliydi. Avusturalya 5000 deveyi katletti sonrasında aynı kıtada birçok can ve mal kaybına sebep olan ve 6 ay süren orman yangını yaşandı. Peşi sıra gelen depremler, çığ felaketleri derken korona belası. Yaşamayı bıraktık hayatta kalmaya çalışıyoruz artık. Psikolojiler alt üst. 

Psikoloji demişken yıllık psikolojik durum grafiğim de aslında bloğumdan çok net anlaşılıyor. Akıp giden zaman kısmına bakıldığında normal seviyede başlayan paylaşımlar senenin ortalarına doğru artan stres seviyesiyle birlikte düştükçe düşmüş. Öyle bir içine kapanıklık işte. Sonra bakmışım ki bitecek gibi değil sarılmışım tekrar kitaplara. Arap atı gibi sonradan açılmışım ama yılbaşında amaçlanan seviyeye ulaşmak nerde? 

Hedef deyince geriye dönüp baktığımda baya havalıymışım ha diyorum. Öyle kendime günlük ödev vermem havaları, yok okuduğum kelimelerin altını çizerek ve sindirerek okumak istiyorumlar, yok kitap listesi oluşturmam canım o dönem ne isterse onu okurumlar falan. Noldu Abdullah, olmadı mı? 

Olmadı, olmuyor. Bu sene ödev veriyorum kendime. Küçük küçük ilerlemek üzere planlar oluşturuyorum. Çünkü yapılan bir araştırmaya göre (muhtemelen İsveçli bilim adamları yapmıştır) yılbaşında gaza gelinerek yapılan hedefler ortalama 19 Ocak’a kadar yapılıyormuş. Hadi bakalım. Ömrümüz varsa 2022’de de buradayız. 

Son söz olarak, yazıyı sonuna kadar sabırla okumayı başaran değerli arkadaşım, sevdiklerinle beraber mutlu, huzurlu, sağlıklı ve bol kazançlı bir yıl geçirmeni diliyorum. Sevgiyle kalın…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sakinliğiyle ve renkleriyle gönlümü çelen: Eğirdir Gölü

Sene Olmuş 2023

İsmail Güzelsoy' un yüreklere değen "DEĞMEZ" kitabı