Kumarbaz



Oysa bu aralar Rus edebiyatını okuma havamda değildim ama bloglarda da aman aman bu kitabı mutlaka okuyun tarzında tavsiyelere rastlamadım. Bu nedenledir ki uzun zamandır takip edemediğim blogsözlüğün tavsiyesine sarılmak zorunda kaldım.


Dostoyevski Suç ve Cezayı bitirdikten sonra yayın eviyle yatığı anlaşma gereği 25 gün içerisinde yeni bir roman yazmak zorunda kalmış. Bu nedenle olsa gerek sadece bir kasabada hatta tek bir kumarhanede geçen Kumarbaz'ı kaleme almış. Kendisiyle fazlaca özdeşletirilen roman kahramanı Aleksey İvanoviç'e anlattırdığı hikayesinde kasvetli mekan betimlemeleri yerine kültür çeşitliliğinin ön planda tutmuş. Fıkralarımızın başlangıcı gibi içerisinde bir İngiliz, bir Fransız, bir Alman ve bir Rus'un bulunduğu hikayeye üzerinden dersimizi vermiş. 


Tüm hikaye boyunca soylu ve zengin görünümlü kişilerin aslında maddi sıkıntı içinde olduklarını, kendilerini kurtarmak için çıkış yolları aradıklarını ve durumlarını herkesten gizleme gayretlerini okudum. Kimisi miras, kimisi zengin koca peşinde koştu, bazıları da çözümü kumarda buldu. Yazar da ilginç bir şekilde kumarda kazanmayla ticarette kazanmayı, kumarda kaybedenle de iflas eden iş adamını aynı kefeye koydu. 


Herhangi bir şeyden olduğu gibi kumar oynamaktan da para kazanılabilir ve ben de kazanmaya bakarım. Hem niçin başka bir şeyden kazanılan para, kumarda kazanılandan üstün olsun? Niçin kumar ticaretten daha kötü olsun? Doğrudur, salona giren yüz kişiden sadece bir tanesi kazanır ama tüm işlerde böyle değil midir bu?


Beklentimin üzerinde iyi bir hikayeyle karşılaştım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sakinliğiyle ve renkleriyle gönlümü çelen: Eğirdir Gölü

Sene Olmuş 2023

İsmail Güzelsoy' un yüreklere değen "DEĞMEZ" kitabı