Christopher Jhonson Mccandless'in Yabana Doğru Yolculuğu


Bu dünyadan Christopher Johnson Mccandless adında bir maceraperest geçer. "Bence kariyer denen şey 20. yüzyıl icadıdır ve ben bir kariyer istemiyorum" diyerek kendine yeni bir yol çizer. Emory üniversitesini bitirdiğinde herkes onun iyi bir işe girmesini beklerken o hayalinin peşine düşer. Önce okurken biriktirdiği 25000 Amerikan dolarını bir hayır kurumuna bağışlar sonra aracına binerek çıkar yollara...


Amerikayı bir uçtan bir uca gezme hayali için ilk adımlarını aracıyla atar. Ancak yolculuğu sırasında bir gece çölde dinlenirken fırtınaya yakalanır ve arabası çöle saplanır. Mccandless arabayı kurtarmak yerine hem arabasını terk eder hem de cebindeki tüm parayı yakarak kaldığı yerden devam eder. Aslında bir isyanın eşiğindedir. Bu yolculuğunda fazlasıyla etkilendiği yazar Jack London'un eserlerini kendine rehber edinir. Toplumun kuralları yerine doğanın kanunlarıyla yaşamayı hedefler. Ailesinin kendisine ulaşmasını engellemek ve kendilerine berduş denen 60'lı yılların otostopçu akımından da etkilenerek, ismin Alexander Supertarmp yapar. O artık Aleksander Süperberduş olmuştur ve 2 yıl boyunca Amerikayı bir baştan bir başa dolaşır. Ancak yetmez...


Alaska'ya gitmeye, balta girmemiş ormanlarda yaşamaya karar verir. Bunun için bir süre çalışarak para biriktirir ve otostopla Alaska'ya gider. Tüm uyarılara ve yetersiz teçhizatına rağmen ormana dalar. Burada haritası bile tam olarak çıkarılamamış ormanda haritasız yaşamaya karar verir. Yaklaşık 64 kilometrelik yürüyüş ve Teklanika nehrini geçmesinin ardından terk edilmiş bir otobüs bulur. Bu otobüste yaklaşık 3 ay yaşar. Bu süre içerisinde ormanda avladığı hayvanlarla beslenir. Temmuz 1992'de geri dönmeye karar verir. Ancak ormana girerken dingin olan Teklanika nehrinin suyu yükselmiş ve geçilemez olmuştur. 


Mccandless tekrar otobüsüne dönmeye karar verir. Ancak kış gelmek üzeredir ve doğa kabuğuna çekilmeye başlamıştır. Avlayacak hayvan bulamaz. Topladığı tohumlarla beslenmeye çalışır ve hastalanır. Doğanın acımasızlığıyla yüzleşen maceraperest son bir ümitle yardım notları bırakmaya başlar.

Dikkat muhtemel ziyaretçiler. S.O.S. Yardımınıza ihtiyacım var. Yaralıyım, ölmek üzereyim ve buradan çıkmak için yeterince gücüm kalmadı. Tek başımayım ve bu bir şaka değil. Tanrı aşkına, beni kurtarın. Yakınlarda meyve topluyorum ve bu akşam dönmeliyim. Teşekkür ederim, Chris McCandless. Ağustos?


Ormanda yaşadığı 112 gün boyunca günlüğüne not alır. Ölü bulunduğunda sadece 30 kilodur ve son pozunda bile korkusuzca gülümsemektedir. Son notunu ise 12 Ağustos günü bırakır. 

Harikulade Böğürtlenler.

Yazar Jon Krakauer, Outside dergisinin Ocak 1993 sayısında "Masumların Ölümü" başlıklı makalesinde Mccandless'i anlatır. Derginin bu makalesine hiç olmadığı kadar ilgi duyulur ve çok fazla geri dönüş alır. Bazı okurlar hayran kalırken bazıları yerden yere vurur. Yanına harita almayan Mccandless'in bir kaç kilometre yakınındaki avcı kulübelerini fark edememesini intihar olarak görür. Bir kısmı gereksiz özgüveniyle nehrin yükseleceğini öngörememesini eleştirir. Bir kısmı da en zor anında ormanda yangın çıkararak fark edilebileceğini ve yangın söndürme ekiplerince kurtarılabileceğini öne sürer. Onlara göre ölümün sebebi kendi yetersizliğidir.

Yabana Doğru kitabı ise Mccandless hakkında yazılan Masumların Ölümü makalesinin genişletilmiş halidir. Hayatı sorgulamanıza yardımcı olur. Kesinlikle tavsiye ederim. Bu arada 2007 yapımı bir de filmi varmış ama ben henüz izlemedim.

Sevgiyle kalın... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sakinliğiyle ve renkleriyle gönlümü çelen: Eğirdir Gölü

Sene Olmuş 2023

İsmail Güzelsoy' un yüreklere değen "DEĞMEZ" kitabı